top of page
Поиск
Фото автораAdmin

ekoTARsol Katı ve Sıvı formun Kullanışında Önemli Hususlar

Bilindiği üzere ülkemize yaklaşık on onbeş sene önce giren ve tarımla ilgilenen kişilerin emin olmaması üzerine uzak durduğu hayvansal ve bitkisel menşeeli organik gübre olma yolunda uzun bir sürede uluslarası nace kodu almış ve gübre sınıfına girmiş bir üründür.Bütün bu uğraşlara ve başarıya tabiki bu işe gönül vermiş üreticilerimiz ve Derneklerimizin büyük bir katkısı bulunmamaktadır.Ülkemizin toprakları bundan otuz kırk sene önce kimyasalla tanışmış ardından daha fazla verim daha kaliteli adı altında üreticinin aklına sokulmuştur.Bu gün geldiğimiz yere baktığımızda her yeni bir günde yeni bir kimyasalla tanışmış oluyoruz.Peki işe yarıyormu?..evet işe yarıyor ama....geçici bir süre.....

Hersene genel olarak bakarsak tonlarca kimyasal gübre ,kimyasal zehirler,kimyasal bitki geliştiriciler toprakla buluşuyor.Toprak suni olarak besleniyor.(Sanal Olarak Hayali yani) neden parantez içinde böyle yazdım onunda açıklamasını yapayım;

Astronatlar uzaya çıktığında et balık pilav yemiyorlar değilmi?Bunun yerine her yemeğin her vitaminin kapsül hapları bulunuyor.Astronatlar açıktıklarında yada düzenli beslenme zamanı geldiğinde bu haplardan alarak vücudun gerek duyduğu vitamin su protoin vb. değerlere ulaşarak yaşama fonksiyonlarını daim ettiriyor.Bunu birde toprağa atılan kimyasal sunni gübre ve ilaçlara benzetelim.Doymuyor ama yaşıyor.Toprağa zorla verilen değerler sadece ürün için değil biz insanlara ve doğada yaşıyan diğer canlılarada büyük zarar veriyor.Bu gün için her zaman denk geldiğim bir husustanda bahsedeyim, herhangi bir gübreyi aldığınızda tamamen ya tek elementten yada en fazla üç elementin birleşimini verirler.Bu ne kadar komik değilmi??%70 azot %50 kalsiyum falan.Toprak 70 lik azotun hepsinimi alıcak sizce? cevap evetmi? bence hayır öncelikle yapılacak toprak tahlili ile toprağın eksik değerleri meydana çıkar.Buna karşılık 70 lik azot mu atalım.Zaten tahlil sonuçlarında ne kadar eksik olduğu yazmıyor.Buna rağmen üreticimiz ve gelişen bilimin ışığında kendilerini geliştirmeye çalışıyorlar.Her zaman en iyisi, daha güçlüsü deniliyor.Sonuç.....Heryıl aynı şey daha güçlüsü çıktı bu daha çok işe yarıyor, bu onun yanında bunuda yapıyor.....


Gelelim Bizim gübremize......Bizim gübremizde yani doğru işlenmiş bir üründe toprağın istediği tüm değerler zaten var.Doğru işlenmiş derken bugün bizim işimizi yapan tüm üreticilerimiz için söylemiyorum.Belki aramızda hala kendini geliştirmeye açık ve en iyisini yaparım ideolijsiyle yolan çıkan meslektaşımız vardır.%70 lik hayvansal gübre ile yapılan ve sadece solucanların sindirim sistemine güvenen üreticilerimiz yaptığınız üründe organik madde yüzde 10 dan fazla çıkmaz .Bu değerler organik azot 1-1,5 organik diğer elementler değerinden yüksek gösterilemez.

İşin garib tarafı kapatalizm burdada kendini gösteriyor.Her zaman daha fazla kazanma hırsı...bizleri doğayı mahvediyor.Bugün bizim hamm madde olarak aldığımız seperötör gübrede organiklik adına hiç birşey bulamassınız.Çünki çiftlik hayvanlarına yedirdikleri belli şeyler, yani çeşitlilik yok.Bunu bizim gibi üreticilerimizin sebze meyve bitkisel ve hayvansal atıklarla içerisindeki birkaç elementin yükselmesini sağlıyabilir.Umarım bu güzel mesleğin içine etmezler.Gerçekten yakın zamanda değil ama uzun vadede gerçekten mucizelere şahit olabilirsiniz.

Bu yüzden solucan gübresi,kompost ve buna benzer doğal ürünlerin kullanımında dikkat edilecek birinci önemli husus; kimyasal gübreler gibi tam zamanında atılmamalı, örneğin bir bahçeye kimyasal gübreyi yeni baharda yani mart nisan aylarında atılıyorsa solucan gübresini en az 3 ay öceden atılması gerekir.Çünki kimyasal gübre gibi kolay çözünen bir gübre değildir.Yavaş yavaş kendini salar.Bu yüzdende kullanıcılarımızdan ricamız yağmurların bol olduğu dönemde ya eski baharda yani hasatttan hemen sonra (bazı meyve sebze ve bitkiler için) yada dediğim gibi aralık ocak aylarında atılmasını dikkate almalarıdır.

Bir diğer ikinci husus ise;zaten üreticilerimiz kazanamıyor sen ne yapıyor sun diyenler olabilir.Bu husususu bildiğim için söylüyorum.Bunun için çözümlerimiz mevcut merak etmeyin.Evet ikinci bir husus ikinci bir gübreleme, birincide bitkinin o dönem kullanması gerekeni verdik, o iş tamam.Hasatı aldık bittimi? hayır...şimdide bitkinin toparlanması için ikinci bir gübreleme yapacağız,Ne zaman? Ekim Kasım ayları ister toprak üstü ister toprak altı atabilirsiniz.Bu durumda ki ayrıntıyı yazımın devamında dile getireceğim...

Ayrıntımıza gelirsek;

Uzun süredir kimyasal gübre ve ilaçlarla boğulmuş toprağımızı yumuşak geçiş yöntemiyle ıslah edeceğiz.Yumuşak geçiş yöntemi; hersene atılan kimyasal gübre, örneğin dönümüne 100 kg atılan bir toprağa birinci sene için, 25 kg katı solucan gübresi 75 kg kimyasal ,ikinci yıl yarı yarıya yani 50 kg kimyasal 50 kg solucan gübresi,üçüncü yıl 25 kg kimyasal 75 kg solucan gübresi,4 yıl ise dönüme 25 kg sadece katı solucan gübresi atarak kimyasal gübreden kurtuluyoruz.Bu yönteme yumuşak geçiş yöntemi diyoruz.Bu şekilde toprak yumuşak geçişle yavaş ve etkili bir şekilde hem kendini hemde üzerinde bulunan bitkilerin alışmasını sağlıyor.Zaten bu şekilde ki toprağın ne kadar verimli olduğunu göreceksiniz.Dördüncü yıl ve daha sonraki yıllarda her dört sene de kimyasal takviyesi mutlaka yapılmalı ama solucan gübresini bırakmamalı.Bu şekilde çiftçimizin parası hem cebinde kalacak hemde ürün artışından kazanacaktır.Hangi ürün olursa olsun (genelde sebzelerde) %20 ila 30 artış olacaktır.

Korkmayın Kimyasal gübre kadarda pahalı bir üründe değil.Zaten sosyal medyalardan biliyorusunuzdur.Tonajlı alımlarda indirim zaten yapılıyor.Uzun vadede gerçekten sizi mutlu edecek bir ürün üstelik normal hayvan gübrelerinden kat be kat daha kıymetli özel ve bütün değerleri içinde barındıran bir gübre.Neden paranız cebinizde kalmasın yada ülkemizden neden paranız dışarı gitsin...Hiç düşündünüzmü??

Evet hiç düşündünüzmü???..

-Toprağınız kendine gelip gübreleme ihtiyacı azalacak

-İşcilik azalacak,toprak nadasa olacak,iş gücünden ve zamandan tasarruf olacak

-Üründe verim artışı olacak,ürünlerinizin albenisi olacak müşteri zorunluğu kalmayacak

-Bitkilerinizin direnci artacak zararlı haşere ve zaralılara karşı daha dirençli olacak

-Topraktaki tuz oranını azaltıp,killi sert toprakları tınlı bir hale sokacak

-Bitkileriniz daha uzun ömürlü ve sağlıklı olacak

-En önemlisi sağlıklı, gerçek nefasette meyve ve sebzeleriniz olacak

Bütün bunları elinizin tersiyle atıp, yine bildik yoldan gitmek isteyeceksiniz.Haklısınız...

Çiftçinin, üreticinin boşa geçirecek, riske atacak bir yılı dahi yok..biliyorum.Bu yüzden yumuşak geçiş yöntemini anlattım.Bu şekilde hem normal işleyişiniz devam edecek riske girmeden hemde bizim anlattığımız yöntemle kar etme modeline geçiş yapacaksınız.

Evet otuz kırk senede topraklarımızın içine ettik.Bu bir gerçek!!! Ben çok iyi hatırlıyorum yirmi sene önceydi gerçekten doğru söylüyorum, susuz karpuz yetiştirdik, hemde 10-15 kg aralığında geliyordu her biri.Neden biliyormusunuz?Çünki ektiğimiz toprak Yıllardır Kullanılmıyordu ve Kimyasal Gübreler ilaçlar hayatımızda bu kadar çok yoktu.Hiç bir fideye başlangıçta can suyundan başka bir şey vermedik..

İkinci Bölüm Sıvı Solucan Gübresi,Solucan Gübre Suyu (Çayı) Bio-Kompaze Gübreler(Humik ve Fulvik) Ayrıntılar..

Bilindiği gibi artık bilgi çağında yaşıyoruz.Neyi öğrenmek istiyoruz neyi merak ediyoruz bir tıkla cepten netten anında bilgiye ulaşabiliyoruz.Bunun kıymetini bilmek ve doğru kullanmak gerekir.Humik asit yapımı denildiği zaman netten hemen anında karşınıza çıkar.Bir torba leonardit alınır yeteri kadar potasyum hidroksit(Kimyasal Ayrıştırıcı) alınır.Sıcaklığı 60-70 derecede kaynatılmış suya katılarak karıştırılır(sıcaklık 70 derceyi geçmeyecek) sonrada soğumaya bırakılır.Alın size humik asit.Peki bunda neler var sitemizde gezdiyseniz humik ve fulvik asitlerin nasıl doğada meydana geldiğini bilirsiniz.O yüzden asıl meseleye gelip ayrıntılara gelmek istiyorum.Evet leonardit bazlı humik asit faydalımı, faydalı.Peki yeterlimi?

Humikler gerçekten doğada fazlaca bulunan bir madde ulaşması kolay bir ürün, ama solucan gübresi öyle değil, kuru katı solucan gübresinde belirttiğim ayrıntı sıvı gübre içinde geçerli.

Eğer argesi yapılmış ve bir çok testten geçmiş bir ürün olursa ki bu ürün gerçekten çok değerli bir ürün olacak.Sadece mikroskopta bakteri sayımından öte gidilmedi henüz.

Solucan gübresi çıktığında kimsede zaten bilmiyordu ya nasıl yapıldığını, biliyorum diyenlerde devlet sırrı gibi saklama gereği duyup para karşılığında bilgiyi satıyorlardı.Yine çok kazanma hırsı, bilgi kirliliği ve sahtekarlık var işin içinde.Ne gibi derseniz bir çok ürün geçti elime iğrenç ötesi kokuları var, Kimyasallarla karıştırıp solucan gübresi diye satanlarmı desem, gübrenin suyunu satanlarmı desem daha neler neler...

Asıl mesele kompostun doğru işlenmesi, yani katı gübre güzel olacakki sıvı gübrede iyi olsun.

Kullanmadaki ayrıntılra gelirsek;

Biraz geç yazıyorum hem işlerimden dolayı hemde kendimde yazma hissi uyandığında yazıyorum.Bu geç kalımdan dolayı anlayış gösterdiğiniz için teşekür ederim.

Evet....

Biliyorsunuz Sıvı gübre sadece gübre değil,içeriğinde amino asitlerden doğal hormanlara,bitki koruma için yararlı bakteriler,on farklı gübrenin organik değerleri(ağırlık olarak organik azot,kalsiyum,potas,fosfor) bunun yanında doğal antibiyotik özllikleri vitaminler doğal hormanlar bulunur.Eğer gerçekten bu işe kafa yoran bir üretici bu değerleri içinde bulunduracak formüller bulur.

Sıvı gübremizin içeriğinde kıvamı ve koyuluğundan dolayı humik ve fulvik değerleride yerindedir.İşin doğrusu bu kadar özelliğe rağmen mucize gübre isminide hakkediyor.

Ama çiftçimiz üreticimiz kimyasal kullanımında alışmış olduğu sistemi bunda da uygulayınca bu işe yaramıyor deyip hemen aforoz ediyor.Yada işe yarasada görmüyor.Gerçek olan şu ki Sıvı gübre kesinlikle zehirle birlikte kullanılmamalı.Kesinlikle diyorum çünki içeriğinde bulunan canlı yada uyumakta olan bakterilerin azalmasına yada yok olmasına sebeb verirki buda işe yaramazlık yapar.Diğer kimyasallarla birlikte kullanılabilir.Ama yinede dikkatli olunması gerekir.

Şimdi uygulama dozajlarına gelelim;

Her ne bitki olursa olsun(çiçek ve peyzaj bitkiileri hariç )uygulama üç miktardır.

Püskürtme olarak;

Çiçekten önce,çiçekten sonra,Hasattan yirmi gün önce 800/1 tona kadar 1 litre sıvı

Damlama olarak değerler değişiyor nedeni ise daha çok gitmesinden dolayı.

Uyarı yapmam gerek damlama boruların tıkanmaması için önce beşyüz lt lik suya bir lt re koyularak önce gübre verilir daha sonra dönümü ve ya dekarı bilimiyorum farzedin beş dekarlık alanınız var her 500 lt lik suya 1 lt re sıvı koyuyoruz.bunu toplu olarakta 2 bucuk tonlu varile 5 litre sıvı koyarak cözebilirsiniz.Daha sonra aradından gübre bittiği zaman suyu verebilirsiniz.Şimdi diyeceksiniz o kadar suyla zaten bahçemiz sulandı falan,,, uyarı yapmamın sebebi damlama boruların tıkanmasından dolayıdır.önce gübre sonra su verilecek, yani azda olsa duruma göre bir miktar suyun damalama borularından geçmesi gerekiyor.

Damlama yada fıskiyeli fışkırmalarda bitki çiçekte iken hemen verilmelidir.Hemen ardından meyve çiçeğini döktükten hemen sonra Meyve tanesi kendini belirginleştirdiği zaman bir sefer daha verilmelidir.buşekilde bitki köklerinden almış olduğu doğal hormonlar vitaminlerle birlikte daha iyi bir gelişim gösterecektir.Hasatttan hemen sonra bir kez daha verilmeliki bitki yorgunluktan ve üretkenlikten dolayı bitkin haldedir.kendini toparlaması için bu gerekli bir eylemdir.

Sıvı gübreyi ;

İster humik ve fulvik olarak,

ister yaprak gübresi olarak,

İster doğal hormon, vitamin ve antibiyotik olarak,

İster Bakteri yüklemesi olarak,

İster herhangi bir gübre olarak,

kullanabilirsiniz.






devamı gelicek.......


5 просмотров0 комментариев

Comments


bottom of page